28 Aralık 2009 Pazartesi

Büyük Kaptan: Bülent Korkmaz


İnsanoğlu yaşadığı sürece belli hedeflerin peşinden gider. Bu hedefler bir anlamda umuttur. Kimi zaman bu yolda tek başına yürürsün kimi zaman bir topluluk içinde gidersin. Eğer tek başına isen ve gittiğin yol cefalı ise insan içinde birçok gitgeller yaşar. Bir tarafı yapma der vazgeç der bir tarafı sonuna kadar git der. Genelde bu iki tarafın kaynağı akıl ve yürektir. Yaptığımız her işte bizi yönetenlerdir. Ne akılsız nede yüreksiz olunabilir. Topluluklar ise aslında insan bedeni gibidir. Kimisi o grubun eli kolu ayağı olur, kimisi beyni, kimisi de yüreği olur. İşte bugün konuşmak istediğim adam bir yürek insanı; Bülent Korkmaz. Bir mahalle takımı olan Tayfunsporda başlar macerası. Üstelik ortasaha oyuncusu olarak attığı 29 golle takımını finale taşır. 2-0 mağlup duruma düşerken finalde , rakip takım oyuncuları "nerede sizin golcünüz" diyerek 'cesur yüreğin' Avrupa şampiyonluğuna kadar uzanan fitilini ateşler. 2 gol daha atar ve turnuva kazanılır. 8 Lig şampiyonluğu, 6 Türkiye Kupası, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, 6 TSYD Kupası, 1 UEFA Kupası, 1 Süper Kupa ve Dünya Kupası 3.lüğü. Cesur Bülent Korkmaz'ın başardıkları. Cesur'u bir sıfat olarak değil isim olarak söylüyorum çünkü 43 sene evvel bugün Osman Korkmaz ve Nevin Korkmaz’ın yeni doğan bebeklerine koydukları isim buydu. Her ne kadar nüfus müdürlüğündeki memur sadece Bülent ismini kağıda yazmış olsada futbol kariyeri boyunca yaptıklarıyla, babasının koymak istemiş olduğu ismi haklı çıkardı. Özellikle son çeyrek asırda Türk futbolunun yetiştirdiği en iyi defans oyuncularından biri olarak gösterilir taraflı tarafsız. Hatta en iyisi. Bir Galatasaraylı olarak kulüpten çok taraftarların ona çok şey borçlu olduğunu düşünürüm. Sahada taraftarların endişeli gözlerle izledikleri maçlarda yenilmeyi kabul etmeyen yapısıyla bizi cesaretlendirmesi, soyunma odasında kaptan olarak ve o formanın maneviyatını çok iyi bilen biri olarak diğer futbolculara da bunu aşılamak için sarfettiği sözleri, tekmeye kafa koyması ve ne kadar kötü dönemler yaşasa bile hatta Galatasaray A takımından kızağa çekildiği zamanda ve sonrasında bile yaşadığı haksızlıklara rağmen bizi incitecek hiç bir konuşma yapmaması onu biz Galatasaray aşıklarının gözünde ölümsüz yapmıştır. O Galatasaray futbol takımının Achilles'i, Leonidas'ı, William Wallace idi. Herkes !kariyerini! öne sürerek gitse bile gemisini bırakıp gitmeyen kaptandı. İşin garip tarafı o bırakıp gidenlerden daha iyi bir kariyere sahip olmuştur. Bu tip göz önünde olan futbolcular yıllar sonra hatırlandığında herkes bir tarafından yani unutamadığı bir sahneden anımsar. Tabiki de Kopenhagdaki finalde Bülentin 2 kez kolunun çıkması ve kenarda oyuna girmek için çırpınırken vücudunun bir mumya gibi sarılması sadece benim değil birçok sporseverin unutamadığı bir sahnedir. İsmini anımsayamadığım bir rakibe karşı serbest vuruştan orta sahadan attığı golde benim için unutulmazlardandır. Yanılmıyorsam takımın 5. golüydü. Bülent Korkmaz deyince biraz tebessüm ederim. Aklıma Manchester United deplasmanında 4-0 yenildiğimiz ve ManU nun bizi futbol olarakta dağıttığı bir maçta Hayrettin'in beşikten yediği golden sonra Bülente bağırması ve Bülentin çok şey anlatan yüzünün ifadesi gelir. Unutamadığım karelerden biri de hatırlayamadığım bir avrupa maçında sedyeyle dışarı çıkarken hakeme ettiği küfürlerdir. Bu küfüleri duymadım. Deplasmandaki bir maçtı ve UEFA'nın yayıncı kuruluşu, Bülent sedyeyle dışarı çıkarken zoomluyordu. Bülent kaptan sedyede yarı doğrulmuş bir şekilde Türkiye'deki her insanın anlayabileceği bir şekilde saydırıyordu. Çok gülmüştük. Kariyerinin sonları başta olmak üzere genelde çok eleştirilmiştir. Yalnız ondan sonra özellikle Milli takımda savunmada çok büyük sıkıntılar çektik. Hala bu sıkıntılar bitmiş yada aşılmış değildir. Arayış devam etmektedir. Futbolu bıraktıktan sonra değeri daha çok anlaşıldğına inanırım. Bazısına göre Küçük Bülent, bazılarınca Cengaver, bazılarınca Cesur Yürek, bazılarınca Büyük Kaptan. Ben başlıkta Büyük Kaptanı kullandım çünkü özellikle Galatasaray takımında kaptanlık yapabilmek için küçüklüğün olmasa da :) cengaverliğin , cesaretin yani yürekliliğin olması şarttır. Büyük Kaptan bunların bütünüdür. Ailenle Birlikte Mutlu, Sağlıklı Nice Yıllara Cesur Bülent Korkmaz.

Zaman dursa
Hepimiz yine çocuk olsak...
Mahallenin arsasında plastik topa vursak...
Her sene ama her sene hayat bilgisi okusak...
Pikapta bir Ömür Göksel 45’liği* çalsa...
Shogun seyretsek siyah beyaz ekranda...
Hiç ama hiç büyümesek...
Sen hep Küçük Bülent kalsan...

Durmuyor işte zaman
İçimi(zi) acıtıyor...
Biliyorduk birgün...............
Bilmezden geliyorduk...
Kapatıyorduk gözlerimizi
Akıyordu ah o hain zaman...
Sensizlik nedir biliyor muyuz ki biz...
Sorsana Büyük Kaptan!..

11 Kasım 2009 Çarşamba

Avrupa Gol Kralı; Tanju Çolak

1963 yılında Samsun'da doğan Tanju Çolak Türk futbolunun yetiştirdiği en büyük golcülerden birisiydi.Futbol hayatına Samsun Yolspor'da başladı. 1982 yılında Samsunspor'a geçen Tanju Çolak bu forma altında 1984-85 ve 1985-86 sezonlarında gol kralı oldu. 1986-87 sezonunda kariyerinin en parlak dönemini geçireceği Galatasaray'a transfer oldu. 1987-88 sezonunda ise 39 gol ile Avrupa Gol Krallığı ünvanını kazandı. Aynı yıl France Football Dergisi'nin düzenlediği Altın Ayakkabı ödülünü de aldı. Bu ödülü bugüne kadar alan ilk Türk futbolcu olarak da tarihe geçti. 1988'de 240 gol atarak Türkiye 1.Ligi'nde en çok gol atan oyuncu ünvanını 217 gol sahibi Metin Oktay'dan devraldı. 1991-92 sezonunda da gol kralı olan Tanju sezon sonunda Fenerbahçe'ye transfer oldu. Futbol hayatına İstanbulspor'da oynadıktan sonra son verdi.
Ünlü Monaco maçından önce Fransız gazeteler Tanju için "Nefes alır gibi gol atıyor" demişlerdi. Gerçekten de öyleydi. Ceza alanı içine inanılmaz bir gol sezgisine sahipti. Her iki ayağını da iyi kullanır, kafa vuruşlarında büyük isabet sağlardı. Türkiye’nin en iyi rövaşata yapan futbolcularından biri olan ve bu tür sayısız gollere imza atan Tanju, aynı zamanda frikik ve penaltı uzmanıydı.
Tanju Çolak, A Milli Takım'da 31 kez forma giydi ve 9 gol attı. Gerek Neuchatel gerek Monaco galibiyetlerinde attığı goller ile takımının Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale yükselmesinde büyük rol oynamıştır.
Başarıları
· 31 defa Millî Takımda yer aldı ve milli takım formasıyla 9 gol kaydetti.
· Kariyeri boyunca oynadığı 252 maçta 240 gol kaydetti.
· Bir sezonda en fazla gol atma rekoru (1987-1988 sezonunda Galatasaray ile 39 gol),
· Bir maçta en fazla gol atma rekoru (1992-1993 sezonunda Fenerbahçe ile Karşıyaka’ya karşı 6 gol),
· 5 kez Türkiye Birinci Futbol Ligi gol kralı (1985-1986, 1986-1987, Samsunspor ile- 1987-1988, 1990-1991 Galatasaray ile - 1992-1993 Fenerbahçe ile),
· 2 kez Türkiye İkinci Ligi gol kralı (1983-84 ve 1984-85 Samsunspor ile)
· Avrupa’da en çok gol atan üçüncü futbolcu UEFA Bronz Ayakkabı Ödülü (1985-1986 sezonunda Samsunspor ile 33 gol),
· Avrupa’da en çok gol atan futbolcu UEFA Altın Ayakkabı Ödülü (1987-1988 sezonunda Galatasaray ile 39 gol),
· Avrupa’da en çok gol atan ikinci futbolcu UEFA Gümüş Ayakkabı Ödülü (1990-1991 sezonunda Galatasaray ile 31 gol)

19 Ekim 2009 Pazartesi

Bombacı Hami - Hami Mandıralı

20 Temmuz 1968'de Arşin'de doğan Hami Mandıralı Trabzonspor Kulüp tarihinde önemli bir yeri vardır ve Trabzonspor camiasi tarafindan kulübün efsane futbolcuları arasında sayılmaktadır.
10 yaşında Trabzonspor'a katıldı ve kariyerinin nerdeyse tamamını (iki sezon hariç) bu takımda geçirdi. İlk profesyonel maçını 1984-85 sezonunda 17 yaşındayken oynadı. Bitirici vuruşları ve mesafe tanımaksızın çektiği sert şutlarıyla tanındı ve döneminin en iyi forvetlerinden biri olarak Türk Millî Takımı'nın önemli oyuncularından biri oldu. Millî takımla oynadığı 40 maçta 32 gol attı. Avrupa Kupaları'nda ise 23 gol attı. Avrupa kupalarında en ço gol atan Türk'tür. Çok uzaklardan attığı birçok frikik golü unutulmazlar arasına girdi. Her zaman ligin en önemli oyunculardan biri olan Hami başarılı kariyerine Türkiye Ligi şampiyonluğu ekleyemediyse de Trabzonspor'un 1992 ve 1995'te iki kez Türkiye Kupası'nı kazanmasında, iki maç üzerinden oynanan final maçlarında toplam dört gol atarak önemli pay sahibi oldu. 1992 yılında Türkiye Kupası yarı final maçında Beşiktaş'a attığı frikik golü yılın golü seçildi.
1998 yılında Bundesliga takımı Schalke 04'e transfer oldu.1 sezon Bundesliga' da top koşturduktan sonra Trabzonspor'a dönerek takımının en golcü oyuncusu unvanını Trabzonspor'dan ayrılana kadar sürdürdü.Jübilesini Trabzonspor'da yapamadan son senesinde ayrılmak zorunda kaldı ve Ankaragücü ile sözleşme imzaladı. Ancak orada 8 maç oynayarak futbolu bıraktı. Hami Süper Lig tarihininde en çok gol atan 3. futbolcusudur.

84 kez milli takımlara çağrılan Hami Mandıralı, 4 kez U-16, 17 kez U-18, 7 kez U-21 ve 56 kez de A Milli olmak üzere toplam 84 kez Türkiye Milli Takım forması giymiş, bu maçlarda 11 gol atmıştır.
Farklı renklere gönül vermiş biri olarak Hami'yi izlemek benim için büyük keyifti. Hami gibi ülkemizde ender yetişen frikikçilerimiz umarım federasyon tarafından futbol okullarında kullanılır.

YılKulüpMaç (gol)
1984-1998
1998-1999
1999-2002
2002
Trabzonspor
Schalke 04
Trabzonspor
Ankaragücü
3340(198)
022000(3)
06100(58)
008000(1)
Millî takım kariyeri

 

Türkiye Türkiye
                                            m
0
Milli Takımlarında  Toplam 56000(9)

13 Eylül 2009 Pazar

Bordo Mavi Efsane - Necmi Perekli

Yeni yılın ilk gününde Karadeniz fırtınasının efsane isimlerinden Necmi Perekli'yi satırlara dökmeye gayret edeceğim.1948 yılında Trabzon'da doğdu. Trabzonspor'un ilk ve tek yerli gol kralı oldu. Futbolculuk kariyerinde Trabzonspor, Giresunspor takımlarının formasını giyen Necmi Perekli, futbol yaşamını noktaladıktan sonra Trabzonspor'da menajerlik görevini de üstlenmiş, ulusal medyada spor yazarlığı yapmıştır. Bordo-Mavi efsanenin ilk yerli gol kralı olmanın haklı onuruna sahip olan Necmi Perekli'yi Bordo-Mavili taraftarlar, futbolculuk yaşantısındaki kıvrak çalımları, ceza alanı içerisindeki bitiriciliği, sert şutları ve şık golleriyle hatırlar. Hiç kuşkusuz ki Perekli, Trabzonspor efsanesini yaratan isimlerden biri olarak asla hafızalardan silinmeyecek.
1976-77 sezonunda 22 maçta attığı 18 golle gol kralı olan Necmi Perekli, Trabzonspor'un 1. lig tarihindeki iki gol kralından biridir. Kendisi ayrıca, futbolculuğunda 1972-73 sezonunda Giresunspor, 1973-74 sezonunda Beşiktaş ve 1974-75 sezonunda Altay formalarını da giymiştir. 5 kez millî takımlara çağrılan Necmi Perekli, 2 kez Türkiye U-21 ve 3 kez de Türkiye A Millî forması olmak üzere toplam 5 kez millî formayı giydi.

Başarıları

 Kulüp

  • Türkiye Süper Lig: 2
1975-76, 1976-77 (Trabzonspor ile.)
  • Türkiye 1. Lig: 1
1973-74 (Trabzonspor ile.)
  • Türkiye Türkiye Kupası: 2
1976-77, 1977-78 (Trabzonspor ile.)
  • Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kupası: 3
1975-76, 1976-77, 1977-78 (Trabzonspor ile.)
  • Türkiye Başbakanlık Kupası: 2
1975-76, 1977-78 (Trabzonspor ile.)

Bireysel

  • Süper Lig Gol Kralı (1976-77, 18 Gol)
  • Trabzonspor'un ilk Süper Lig Gol Kralı (1976-77)
  • 19 sezon boyunca Trabzonspor'un tek Gol Kralı olmuştur. Şota Arveladze'in 1995-96 sezonunda Gol Kralı olmasıyla bu ünvanın egale olmuştur.
  • 29 sezon boyunca Trabzonspor'un tek yerli Gol Kralı olmuştur. Fatih Tekke'in 1995-96 sezonunda Gol Kralı olmasıyla bu ünvanın egale olmuştur.

12 Ağustos 2009 Çarşamba

Deli Bahtiyar - Bahtiyar Yorulmaz

12 Ağustos 1955'te doğmuştur. Denizlispor'da profesyonelliğe adım attı. Futbolculuğu döneminde Fenerbahçe, Eskişehirspor, Bursaspor ve Denizlispor kulüplerinde oynayan ve deli lakabıyla tanınan başarılı sporcudur. Genellikle hırçınlığıyla ve hava toplarındaki hakimiyetiyle dikkati çekmiştir. Denizli doğumlu olan Yorulmaz, 5 sene ile en çok Eskişehirspor'un formasını giymiştir. Kariyerinde oynadığı 223 karşılaşmada 64 gol atmıştır. 1980 yılında Bursaspor forması giyerken 30 maçta 12 golle o dönem Altay'da forma giyen Mustafa Denizli ile gol krallığını paylaşmıştır. Bu sonuçla (Mustafa Denizli ile birlikte) en az golle gol kralı olan ikinci; en düşük gol ortalamasıyla (0.4) gol kralı olan ilk oyuncu olmuştur. 5 kez A Milli olmuştur. Bir maçta rakip oyuncunun dişlerini kafa atarak dökmüş, bir maçta da kendi takım arkadaşını saha içinde dövmüş, bir maçta ise sinirlenip formasını yırtmıştır.

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Cemil Turan

  Türk futbolunun en golcü oyuncularından birisi olan Cemil Turan futbol tekniği, ani deparları ve sıyrılışları, demarke kalmasındaki başarısı ve topu kullanışı ile gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan biri sayılır. Fenerbahçe tarihinin en büyük efsanelerinden biri olarak gösterilen Turan, hem oyun kurucu hem de bitirici özellikleriyle akıllarda yer edindi. Cemil Turan Trabzonlu bir ailenin çocuğu olarak 1947’de İstanbul’da doğdu. Futbola Rumeli Kavağı’nda başladı. Sarıyer’in futbolcu seçmelerine katılarak futbolcu olarak parlayacağı yer olan bu takıma geçti. Kendi ifadesiyle süratli, çabuk oynamayı seven, kaleyi düşünen, hava toplarını sevmeyen bir futbolcu olan Cemil Turan Sarıyer'de 200 maçta 103 gol attı. 1968 yılında İstanbulspor'a imza atan Turan, Sarıyer’den İstanbulspor’a gidişinin öyküsünü şöyle anlatır:
   “Futbola 14 yaşında lisanslı olarak Sarıyer’de başladım. Çok kısa zamanda A takıma yükseldim. Sonra İstanbulspor’la birlikte G.Saray ve F.Bahçe bana teklifte bulundu. Rahmetli Metin Oktay beni Çeşme’ye kaçırdı. 20 gün onun evinde kaldım. Ben F.Bahçe’ye gitmek istiyordum; baba gibi sevdiğim Sarıyer Başkanı Selahattin abi ise İstanbulspor’a imza atmamı istiyordu. Bir yandan da Türk futbolunun efsane ismi Metin Oktay beni G.Saray’a götürmek için çabalıyordu. Ben başkanımızı kıramadım. Metin abi İzmir’e havaalanına gittiği bir gün kaçarak İstanbul’a geldim, İstanbulspor’a imza attım. İmzadan sonra Metin abi bana çok kızdı." .
   İstanbulspor formasıyla dalya deyip 25 gol kaydeden Turan efsane olacağı Fenerbahçe'ye transferi de bayağı olaylı olmuştur:
   “Ben F.Bahçe’yi istiyordum, yöneticilerimiz G.Saray’a imza atmamı istiyordu. Ancak F.Bahçe ikinci başkanı Emin Cankurtaran’la el sıkışmıştık. Artık İstanbulspor’un maçlarına ve antrenmanlarına da gitmiyordum. İşler iyice zora girmişti. Onlar da beni vermiyordu. Daha sonra rahmetli Sultan Demircan abi sahneye çıktı. Benim F.Bahçe’ye gitmem için elinden geleni yaptı. Hatta İstanbulspor başkanını tehdit bile etti. Bu yüzden hapse girdi. Ben devamlı ziyaretine gittim onun. O günlerde bu transferim yüzünden ailecek perişan olduk. Transfer mevsimi kasım ayının sonunda bitiyordu. 29 Kasım’da bana “Yarın evden ayrılma, seni arayacaklar.” dedi. Ertesi gün dediği oldu. Beni evden aradılar. Beşiktaş’ta bir restoranda İstanbulsporlu ve F.Bahçeli yöneticilerle bir araya geldik. Ve F.Bahçe’ye kiralık olarak imza attım. İlk işim eşimi aramak oldu: “Oldu, oldu, sonunda anlaştık dedim.”
  F.Bahçe’de 73-80 yılları arası forma giyip 3 şampiyonluk yaşadı.13 kez Sarı-Lacivertli takımın kaptanlığını yapmıştır. Milli Takımda 44 maçta 19 gol kaydetti. Sarı-Lacivertli forma altında ise 366 maçta toplam 194 gole imza attı. Aykut Kocaman ile birlikte F.Bahçe formasıyla en çok gol kralı olan futbolcudur (3 kez). Futbolu bıraktıktan sonra 1980-1981 sezonunda İstanbulspor’da yöneticilik yaptı. 93-94 ve 94-95 yıllarında F.Bahçe’de Futbol Şube Sorumluluğu ve İdari Menajerlik, yine 1999-2000 yılında aynı takımda İdari Menajerlik görevlerinde bulundu. Cemil Turan halen F.Bahçe Altyapı Koordinatörü.
BAŞARILARI




  • Türkiye Süper Lig Şampiyonluğunu
    • 1973-1974 Fenerbahçe
    • 1974-1975 Fenerbahçe
    • 1977-1978 Fenerbahçe
    • Türkiye Kupası Şampiyonluğunu
      • 1973 Fenerbahçe
      • 1978 Fenerbahçe
    • Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonluğunu
      • 1973 Fenerbahçe
      • 1978 Fenerbahçe
    • Başbakanlık Kupası Şampiyonluğunu
      • 1973 Fenerbahçe
      • 1980 Fenerbahçe

    •  Süper Lig Gol Kralı: 3
    1973-1974 (14 gol)
    1975-1976 (17 gol, Ali Osman Renklibay ile beraber.)
    1977-1978  (17 gol.)


    7 Haziran 2009 Pazar

    Ankara Demirspor - Fikri Elma

    10 yıl önce kaybettiğimiz eski gol kralı ve Ankara Demirspor'un unutulmaz golcüsü Fikri Elma'dan bahsedeceğim. Ankara Pınarhisar kulübünde spora başladı. Genç Milli Takım'da attığı gollerle dikkati çekti. 1950'den itibaren Demirspor için oynadı. Profesyonel Süper Ligimizin başlangıç yılı olan 1959'dan 68-69 sezonunun sonuna kadar Mavi -Lacivertli forma için ter döktü. 18 yıllık futbol kariyerinde başka takım forması giymeyerek Ankara Demirspor tarihine geçti. Mavi -Lacivertli forma ile çıktığı 315 karşılaşmada 128 gol attı. 1961-62 sezonunda 34 maçta 21 golle gol kralı olurken, takım sezonu 19. sırada tamamladı. Normalde ligden düşmesi gereken Ankara Demirspor, ligdeki takım sayısının arttırılmasıyla küme düşmekten kurtuldu. Fikri Elma aynı zamanda Metin Oktay'dan sonra gol kralı olan ilk futbolcudur. 1969-70 sezonunda 3. lig takımlarından Kastamonuspor'da antrenör futbolcu olarak görev yaptı. Son görevi Gençlerbirliği kulüp müdürlüğü olan Fikri Elma'ya Allah'tan Rahmet dilerim.

    31 Mayıs 2009 Pazar

    Buldozer - Fevzi Zemzem

    Bugün 67 yılı deviren aynı zamanda da hemşerim olan Zemzem, Futbolculuk döneminde Göztepe'yle benimsenmiş bir futbolcudur ve Göztepe camiasi tarafindan Efsane futbolcular arasında görülmektedir. Faal futbol hayatı boyunca aralıksız 11 yıl taşıdığı Göztepe formasıyla 1. Futbol Ligi'nde toplam 144 gol atıp, 2 Türkiye Kupası ve 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası kazandı. Güçlü fiziği nedeniyle buldozer lakabı takıldı. Güçlü fiziği, oyun tekniği ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle ve attığı gollerle rakip defans oyuncuları ve kaleciler bu adı taktı.  1967-1968 sezonunda attığı 19 golle gol kralı oldu. 1968-1969 sezonunda UEFA Kupası'nda yarı final, ertesi sezon Kupa Galipleri Kupası'nda çeyrek final oynayan Göztepe'nin efsane kadrosunda yer aldı. 1965-1969 arasında 18 kez giydiği A Millî formayla 6 gol kaydetti. Milli takımın Moskova Zaferi'ni yaşamıştır. O yıllarda 26 yıldır hiç yenilmeyen Sovyetler Birliği'ni hem de Lenin Stadı'nda yenmeyi başaran milli takımın ilk golünü 8. dakikada atan ve tarihe geçen futbolcu oldu. Golü Zemzem şöyle anlatıyor: "20 Ekim günüydü. Lenin Stadı'nı kar nedeniyle branda ile kapatmışlardı. Sabah kalktığımızda güneş doğdu. O güneş bize mutluluk verdi. O gün kazanacağımıza inandık." Teknik direktörlük kariyerindeki en büyük başarısı ise 1978-1979 sezonunda çalıştırdığı Orduspor'un, 1. lig'i 4. sırada tamamlayarak ertesi sezon tarihinde ilk kez avrupa kupalarında mücadele etmesi olmuştur. Bunun dışındaki diğer başarıları; 1981-82 sezonunda Samsunspor'u, 1985-86 sezonunda da Diyarbakırspor'u 1. Lig'e çıkartmasıdır. Fevzi Zemzem, 220 maçta attığı 144 golle Süper lig tarihinin en çok gol atan 8. futbolcusudur. Tanju Çolak, Dobi Hasan gibi Türk futbolunun ünlü isimlerini yetiştirmiştir.