30 Temmuz 2011 Cumartesi

Kral: Hakan Şükür

  

   40 sene önce Türk futbolunda çığır açacak bir insan dünyaya geldi. Bu karakterli, şahsiyetli, herkese karşı son derece saygılı, aile terbiyesini çok iyi almış ve herkese sevgiyle bakan efsaneye uzun yıllar boyunca her avrupa kupası maçında veya her milli maçta başta canlı yayındaki spikerler olmak üzere sonra tv başlarındaki milyonlar hep şu cümleyi söyleyeceklerdi: "Çok Şükür ki Hakan Şükür'ümüz var."
   Futbola memleketi Sakaryaspor'da başlayan Hakan Şükür, buradaki 3 yıllık kariyerine 87-88 sezonunda alınan Türkiye Kupası ile başladı. Coşkun Demirbakan, Aykut Yiğit, Oğuz Çetin, Aykut Kocaman gibi kaliteli isimlerin ve büyük futbolcuların yanında futbola adım atması onun için çok büyük bir şanstı. O dönemin Sakaryasporunun ne kadar iyi bir kadroya sahip olduğunu anlayın artık. Kaderin bir cilvesi ki Oğuz ve Aykut Fenerbahçe'nin efsanelerinden biri olmuşken Hakan Galatasaray'ın efsanesi olmuştur. Hatta 2 arkadaşıyla birlikte Fenerbahçeli yöneticiler tarafından sözleşme imzalaması için kaçırılıp bir otele hapsedilmiştir. Bunu çok ağır birşey olarak görmeyin o yıllarda özellikle büyük takımların yöneticileri tarafından sık sık yapılan bir uygulamaydı. Lobiye çıkmak yasak, telefon yasak. Fakat Hakanı Fenerbahçeli olmasına engel olan yaşının başka bir takıma imza atabilmesine olanak tanımamasıydı. Mutlaka Sakaryaspor yönetiminin onayı lazımdı ve bu transfer gerçekleşmedi. Bir sonraki durak Bursaspor'du. Bursa'da artık ilk 11'in değişmez ismi olmuştu. 2 sezonda çıktığı 61 karşılaşmada 14 gol atmıştı. Bursaspor'daki başarısını 1992 yılında Başbakanlık kupası ile taçlandırdı. 1992-1993 sezonunda efsane olacağı Galatasaray'a imzasını attı. Tanju Çolak'tan boşalan forvetin artık yeni kralı idi. Hakan Şükür kariyerinde tam 13 yıl Galatasaray forması giydi. Bununla beraber yurtdışında Torino, Inter Milan, Parma, Blackburn Rovers formalarını terletti. Bir keresinde kendisiyle tanışma fırsatı bulduğum hatta küçük oğlu ile fotoğraf çektirdiğim Kral için birkaç kelime yazmak istiyorum. Hakan bu ülkenin futbolu için çok büyük bir şanstı. Ondan maksimum verim alabildik mi bu tartışılır. Ama Torino macerasından beri çok ağır eleştirilen Hakan Şükür cevabını en güzel şekilde hep sahada vermiştir. Dünyanın başka bir yerinde olsa heykelinin yapılacağı, adına stadyumların inşa edileceği bu adamı sözde %99 'u müslüman olan bir ülkede  kutlu doğum haftasını kutladığı için demediklerini bırakmadılar. Hz.Muhammed'in (s.a.v.) doğumunu kutlamak suç, Hz. İsa'nın doğumunu kutlamak normal. Neyse siyasi konulara girmek istemem. Krala yapılan eleştirilerde hiç mi haklı taraf yoktu. Elbette vardı ama bu çoğu haksız olan ve spekülasyon yaratmak için basının uydurduğu eleştirilerin yanında duyulamadı bile. Mesela Hakan'ın duygusal bir yapısı olduğunu onunla çalışan herkes söyler. Başta Mustafa Denizli ve Fatih Terim olmak üzere. Buda ister istemez eleştirilerden olumlu yada olumsuz etkilenmesine neden oluyordu. Hakan'da ben dahil birçok Galatasaray'lının fitil olduğu bir huy vardı; gol kaçırma . Evet, Hakan Türk futbolunun ve Galatasaray tarihinin en çok gol atan futbolcusuydu ama en az attığının 5 katı kadarda net gol pozisyonlarını harcamıştır. Hakanın gollerine dikkat ederseniz attığı gollerin çoğu aslında zor atılabilecek gollerdir. Tekniği çok üst düzeydir. Maçlara gidenler hatırlar maçtan önce Hakan çok klas goller atardı. Bir G.Birliği maçından önce topuğu ile ceza sahası dışından attığı golü hala unutmam. Fakat düdük çalınca unutulmaz gollerin adamı bomboş kaleye golü atamıyordu. Bunun nedenini hep merak ettiğim bir dönemde Hakan'ın bir kanala verdiği ropörtajı izlemiştim. Orada güzel gol atmaya önem verdiğini söylemişti. İşte o zaman kaçırma hastalığının nereden kaynaklandığını anladım. Onda Tanju'nun gol olsunda nasıl olursa olsun tavrı yoktu. Özellikle hava hakimiyeti bu kadar iyi olan bir forvet Türk futbolu daha görmedi. Yanılmıyorsam Türk futbolunun en çok kafa ile gol atan futbolcusu. Onun döneminde avrupa'da bir Kenneth Anderson vardı pivot tipli hava hakimiyetine sahip santrafor. Bence oda Hakan kadar iyi değildi. Hakan uzun boy ve bacaklara rağmen bileğine sahip bir futbolcuydu. Ayrıca kafa gollerinde uzun boyunun yanı sıra Bologna'ya attığı müthiş goldeki gibi ince belinin avantajını çok iyi kullanıyordu. Kim ne derse desin Hakan'ın Türk futbolunda hatta sporunda daha çok görevler üstlenmesi taraftarıyım. Hem daha çok görev üstlenmeli hemde daha üst mevkilerde olmalı. Kral'ın Galatasaray'a ve futbola vedası hiç kimsenin istediği gibi olmadı. Keşke Adnan Polat Hakan'ı karşısına alıp konuştuktan sonra onunla devam edip etmeme kararını verseydi. Adnan Polat'ın ben kötü niyetli olduğuna inanmıyorum ama onun kafasındakilerle Hakan'ın kafasındakiler aynı değildi işte. Bu kadar takıma emeği geçmiş bir efsaneye daha toleranslı davranılmalıydı. 1 sene daha oynamak istiyorsa oynamalıydı. Sonunda buruk bir veda oldu. Her ne olursa olsun Hakan Şükür Galatasaray camiası başta olmak üzere birçok insanın gönlünde taht kurmuş ve kurmaya da devam etmektedir.
   O Türk futbolunun Ulubatlı Hasan'ı idi. Birçokları Souness der. Bence bu ünvanı 1998-1999 sezonunda deplasmanda karşılaştığımız Juve'ye attığı golle O kazanmıştır. Çünkü o gol İtalyan takımlarına karşı deplasmanda (yani Batı Roma'da) bir Türk futbolcunun attığı ilk goldür. Nasıl Ulubatlı Doğu Romanın burclarına ilk bayrağı dikmiştir, Hakan'da Batı Roma'ya ilk golümüzü atmıştır. Birçok golü unutulmaz ama benim favorim Bologna'ya attığı kafa golü, sanki "aşağıdan izlediğim yeter birazda yukardan millete bakiim" dedi. Ya Belçika'ya attığı gol. İnsanüstü bir durum. Gerçi 93-94 yılında deplasmandaki ManU maçında (3-3) Eric Cantona'nın üstünden bir hava topuna yükselişi vardır ki bilenler bilir. Cantona'nın yüzündeki şaşkınlık ifadesini 18 yıldır unutamadım. UEFA şampiyonluğuna giden yolda Milan maçında atılan 2. gol ve Leeds deplasmanındaki golüde asla Türk futbolunun övünç sayfalarından silinmeyecek. Başta dediğim gibi Hakan Şükür futbolumuzda çığır açmıştır. Çığır açacak birçok iş yapmıştır! Umarım hiçbir zaman futbolumuzu Hakan Şükürsüz görmeyiz. Herşey için Teşekkürler Kral!
http://www.galatasaray.org/tarih/pages/hakansukur.php
http://www.aslanlar.tv/iste-rekorlarin-kral-i-hakan-sukur-un-rekorlari-delen.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Hakan_%C5%9E%C3%BCk%C3%BCr
http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=105382