16 Nisan 2011 Cumartesi

Baba Hakkı - Hakkı Yeten

Beşiktaş’ın sembolü Baba Hakkı, 1910 yılında Vodina’da (Bulgaristan) doğdu. Henüz 1 yaşındayken ailesi İstanbul Beşiktaş semtine yerleşti. Babası Binbaşı Mahmut Nedim Bey, 1914’te Çanakkale’de şehit düştü. 5 kardeşiyle birlikte yaşam savaşı veren Hakkı Yeten askeri okula yazıldı. Bu dönemde Bu dönemde Karagümrük'te futbola başladı. Maltepe, Halıcıoğlu ve Kuleli askeri takımlarında da oynadı. Beşiktaş Futbol Şubesi’nin kurucusu Şeref Bey tarafından Karagümrük'ten, Siyah-Beyazlı renklere kazandırıldı. Bu arada askerlik mesleğini bırakarak avukat oldu. 17 yıl Beşiktaş forvetinde özellikle sağiç olarak yer aldı. Otoriter ve teknik oyunculuğuyla kısa sürede kaptan oldu. Özellikle disipline verdiği önem nedeniyle kısa süre içinde “Baba” lakabını aldı. Saha dışında da tam bir beyefendi olan Hakkı Yeten, güçlü yapısıyla rakip oyuncularla ikili mücadelelerde kollarını açar ve karşı takım oyuncusu önüne geçemezdi. 1945’te futbolu bırakana kadar, 1 Türkiye Birinciliği, 2 Milli küme, 1 Başbakanlık Kupası, 7 İstanbul Ligi, 1 İstanbul Şildi, 2 İstanbul Kupası şampiyonluğu yaşadı. 17 yıl formasını giydiği Beşiktaş’ta 439 maçta 382 gol kaydederek inanılması güç bir sayıya erişti. Derbilere de damgasını vuran Baba Hakkı, hem Galatasaray hem de Fenerbahçe’ye 30’ar gol atarak tarihe geçti. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle A Milli Takım çok az sayıda maç yaptığından Hakkı Yeten de yalnızca 3 kez ay-yıldızlı formayı giyebildi. 27 Eylül 1931’de Bulgaristan’a 5-1 yenildiğimiz maçta tek golümüzü Baba Hakkı atmıştı. Futbolu bıraktıktan sonra Futbol Federasyonu’nda Asbaşkanlık yaptı. İki defa, 1948-1949 ve 1950-1951 yılları arasında Beşiktaş teknik direktörlüğü yapmıştır.Beşiktaş’ta 3 dönem başkanlık yaptı.Yönetimde olmasa da her zaman takım içinde söz sahibi olan Hakkı Yeten sert ve otoriter tutumunun ve hem kendi takımındaki hem de rakip takımdaki futbolculardaki ona karşı duyulan saygı nedeniyle Baba Hakkı unvanıyla anılmıştır. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün Süleyman Seba ile birlikte iki onursal başkanından biridir. Baba Hakkı, 16 Nisan 1989 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. Beşiktaş Belediyesi, Fulya Stadı’nın bulunduğu caddeye O’nun ismini verdi.
Baba Hakkı futbolumuzun efsane isimlerinden biridir. İşte Baba Hakkı ile ilgili bulduğum hikayeler;

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Karagümrük'de oynadığı dönemde; Bozkurt Kulübü, Karagümrükle bir maç almıştı. Bozkurt takımı devrin kuvvetli kulüplerinin futbolcularıyla takviye edilmişti. Rakip kaleyi zamanın meşhur kalecilerinden; Harbiyeli Paşa Sırrı koruyordu. Maç Halıcıoğlu Sahası'nda yapılacaktı. Maç günü takımlar karşılıklı dizildiği zaman, Baba Hakkı'nın olmadığı farkedildi. Maç başladıktan az sonra Hakkı Yeten, Balat istikametinden gelen bir sandal içinde göründü. Taraftarlar oyunu bırakmış sevinçle ona doğru koşmaya başladı. Maça geç kaldığını anlamış olacak ki; sandalda soyunuyordu. O sahile çıktı, idareciler da takım kaptanı Sebahattine geldiğini haber verdi. Fakat Kaptan Hakkı'nın geç kalmasına kızarak oyuna sokmadı. Maçın ikinci yarısında Hakkı'nın oynaması için İdareciler, Sabahattin'i ikna ettiler. Kaptan da verdiği cezayı yeterli görerek Hakkı Yeten'i oyuna dahil etti. O gün yarım devre oynayan Hakkı Yeten, Bozkurt takımına 6 gol attı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
1948 yılında (38 Yaşında) bir maçta taraftarın onu ıslıklamasından sonra "Bu formayı bana taraftar giydirdi.Şimdi onlar isteyince çıkarırım."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Otoriter yapısı ve takım üzerindeki ağırlığı üzerine anlatılanlar gerçekten bugünkü profesyonel futbolda zor inanılacak olaylardır. Bu anılara örnek olarak; kırmızı kart gören futbolcunun önce Baba Hakkı'ya dönerek, "Çıkayım mı?" diye sorması ve o "Evet" deyince çıkması.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Harp Okulu ile Ankara'da oynanan ve ilk yarısı 3-0 yenik kapanan maçın devre arasında soyunma odasında; "Dönüş biletlerinizi yırtarım, yürüyerek İstanbul'a dönersiniz" tehditi sonucu maçın ikinci yarısında Beşiktaş'ın 6 gol atarak maçı 6-3 kazanmıştır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ne kadar güçlü ruha sahip olduğuna ve sportmenliğine örnek olarak anlatılan başka bir olay ise şu şekildedir. Fenerbahçe ile Şeref Stadı'nın çamurlu ortamında oynanan maçta Beşiktaş 2 farklı skorla önde gitmektedir. Maçın ortasında Beşiktaş atakları ardarda devam ederken orta sahada Fenerbahçe kaptanının yanına gelen Hakkı Yeten şöyle der: "Arkadaşlarına söyle biraz maça asılsınlar bu maçın zevki böyle çıkmaz"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Beşiktaş tribünlerinden rakip takıma küfür edildiği zaman tribünün önünde durup iki elini beline koyup dik dik bakarmış. Tabi tribünler sus pus.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Beşiktaş İzmir'de İzmir Emniyet Teşkilatıyla bir gösteri ve hazırlık maçı yapıyor. Tüm stadyum protokol, polis, ve polis okulu öğrencileriyle dolu. Hakem il yarıda HakkıYeten'e sarı kart gösteriyor. Baba Hakkı, hakeme neden kart gördüğünü soruyor. Hakem sahada yalnızca bir hakem olduğunu onunda kendisi olduğunu söylüyor. Hakkı Yeten sorusuna cevap alamayınca tekrar soruyor, hakem söylemiyor derken tartışma büyüyor ve Hakkı Yeten kırmızı kart görüyor. Hakem Hakkı Yeten'e çıkmasını söylüyor ama Hakkı Yeten "Sen çık!" diyor. Tartışma büyüyor ve bütün protokol sahaya iniyor. Konuşmalar sonucu karar veriliyor ve ikinci yarı başlarken hakem değişiyor.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hakkı Yeten'in bir BJK-GS derbisinde Şeref Stadı'nda Beşiktaş'a gol atan genç Coşkun Özarı'nın yanağını okşayıp, "Aferin çocuk, gol atmaya devam" dediği söylenir. 
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Şükrü’nün köşe vuruşu. top döne döne, hiçbir oyuncuya değmeden kaleye giriyor. Fenerbahçe kalecisi Cihat umarsız. gol! dönem Beşiktaş’ın ve “emsalsiz” Hakkı’nın dönemi. ama o golden sonra Baba Hakkı’nın sahanın bir yerinde Şükrü’yü kıstırdığı görülür: “Atacaksan doğru dürüst gol at!”
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bir maçta yine korner olur, Şükrü topun başına geçer, ceza saasına giren Baba Hakkı elini kaldırarak top ister. Baba Hakkı topu istemiş atmamak olmaz ki! Şükrü dayanamaz kaleye vurur ve 39. kornerden golünü atar. Golden sonra Baba Hakkı'nın üstüne geldiğini gören Şükrü kaçmaya başlar, öyle bir kaçar ki Baba Hakkı'nın "Gel öpeceğim" dediğini duymaz.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Suat Mamat’ın tanıklığı: Suat Galatasaray’dan Beşiktaş’a transfer olmuş. ama son bir şampiyona maçı var iki takım arasında. Suat’lı Galatasaray çok etkili bir oyunla Beşiktaş’ı yenip şampiyon oluyor. maç sonunda Beşiktaş soyunma odasına giren Suat’a şöyle diyor Hakkı Yeten: “Çok iyi oynamasaydın buraya giremezdin.”~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Beşiktaş'ın bir başka efsanesi Şeref Görkey'den bir anı;
"Rakipleri bazen çok eziyorduk. Hakkı bazen yanıma gelip, "Yahu Şeref, Fevzi ile İbrahim’e de söyleyelim de çok atmayalım. Üzülüyor çocuklar" derdi"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
1978 yılındaki bir röportajda "Herkese hizmet ettim ben. Gerek saha içinde gerekse saha dışında! Ama kendim selvi gibi kaldım ortalıkta. Selviler dibine ışık salmaz! Selviler öyledir!”
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Galatasaray defansının 1940'lı yıllardaki değişmez oyuncusu Adnan,bir uzun top çıkma uzmanıdır. Topu sektirip Allah ne verdiyse ileriye gönderir, artık sol açık mı sağ açık mı kimin önüne düşerse. Hatta bu yanlış anlayış Türk futboluna uzun süre yerleşmiş kim daha ileri vurursa ondan iyi defans oyuncusu olacağı zannedilmiştir. Uzun çıkma işini abartan Galatasaray'ın sağ beki Saim'in bir maçta topu İnönü Stadının kapalı tribünün üstünden dışarı gönderdiği rivayet olunur. Aslında o yıllarda böyle şeyler anlaşılırdı. Trabzonspor'un üstüste şampiyon olduğu yıllarda "Allah'ını seven ileri vursun" düsturunu kullandığı bilinir. Ancak bu uzun top çıkma işinde, topu çıkanın ayağı fiziksel zorunluluklardan ötürü, yakınında bulunan futbolcuya çarpardı, bu istemsiz tekmeyi yiyen uzun süre yerden kalkamazdı. Galatasaray'lı Adnan, Şeref Stadındaki bir Beşiktaş maçında yine uzun top çıkarır ama yanında Baba Hakkı'nın olduğunu görmez. Top Beşiktaş ceza alanına girerken , bir tokat sesi gelir. Adnan'ı Baba'nın elinden zor alırlar.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Baba Hakkı'nın en önemli özelliklerinden biri de kollarını açıp arkasındaki futbolcudan topu saklamasıdır. Rakip hangi taraftan hamle yaparsa, Baba ters tarafa dönüp onu atlatır. Rakip için Baba'nın topu bu şekilde saklaması kısırdöngüdür. Bir Galatasaray maçında Eşref Aykaç bu kısır döngüyü kırmak ister. Baba Hakkı'nın iki bacağının arasından topa dokunur. Top bir metre öteye gider. Baba döner, Eşkaf'la br süre bakışırlar, kimse uzalaşan topu almaya cesaret edemez. Baba Hakkı gider, topu alır ve oyun yeniden başlar. Bu maçtan sonra kimse Baba'nın bacakları arasından topa vurmaya yeltenmemiştir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"... Beşiktaş’a ne kaldı ondan? Tek kişiden kalabilen en çok şey… Bu gün, Fenerbahçe’yi zaman içinde var olmuş birçok oyuncuyu yan yana koyarak tanımlayabiliriz. Galatasaray’ı da. Beşiktaş’ı yalnız onu düşünerek de açıklayabiliriz. Bu bir olay. Mutlaka adı olmalı..." Cemal Süreya
 Başarıları
  • Takım
  • İstanbul Şilt Kupası Şampiyonluğu
  • İzmir Uluslararası Fuar Kupası Şampiyonluğu
    • 1943 Beşiktaş JK
  • İstanbul Kupası Şampiyonluğu
  • Başbakanlık Kupası Şampiyonluğu
  • Kişisel
  • İstanbul Lig Gol Kralı

 Ölümünün 22. yılında büyük efsaneyi saygı ve hürmetle anıyorum. Nur içinde yat Baba Hakkı!